Gözlerinden düşerken yaşlar
İçtim hasretini.
Bir garip çoban çeşmesinden.
Ve gökyüzü kızıla boyandı, bir anda.
Düştüm çocukluğumun şah/eserinden.
Sahipsiz üşüyen yanlarıma,
Deva olmanı istemiştim senden.
Sönük bir fener olup kaldı hayat
Aşkın seferinden..
Bir karanfilin boynu büküklüğü gibi
Bakmıştım gözlerine, sen giderken.
Tren istasyonlarında bıraktım
Tüm geçmiş zaman hikayelerimi
Yarım kaldı
aşk,
Aşkın ağlayan sesinden.
Vurur rüzgarların sesi kulağıma,
Seni getirmiş sanırım, kuşlar gönül sayfama.
Başlamadan biter rüyalar.
Kalır yalnızlık, yalnızlığın üşüyen hırkasından.
İçli ney sesi, dağıtır tüm geçmiş zamanları.
Düşer yaprağımdan kokun.
Biz mecburuz böyle yaşamaya,
Hayatın cilvesiyle.
Şiirime ses olan Niğmet ablaya sonsuz teşekkürlerimi sunarım..