Bir adımda
aşk kayar mı avuçlardan
Bir girdaba savrulup da düşer mi
Vakitsizce dillerden?
Düşer demişti ablam
Düşermiş...
Yataktan düşer gibi yerlere.
Aşkmış sığmazmış örneğin bir kalıba
Giremezmiş dolu olanına da
Sığamazmış tıkış, tıkış.
Adı
aşkmış işte
pek pırıltılıymış ilk akla düşü-verince
Sonra derdi ablam
“Düşerse bir kor gibi yüreğine
Şaşarsın bak feleğini”
Korkardım o yüzden ilişmezdim ezelden
Lakin bir merak sol yanımı dürter durur.
gün geçti aylar yıllara kavuştu
Baktım ileriden gelen var
Bumu
aşk ola deyip sokuldum yanına
Ah varmaz olaydım
Öyle girizgâh bir makama
Dilim sürçtü ilk önce kekeledim
Bulamadım derde bir derman
Sonra ayaklarımda bir karışıklık bir firar
Gitmem deyip isyan etmeler
Kaldığı yerde durmalar...
Bedenim sağır, bazen de sanki üç beygirlik bir katır.
Allah, Allah ne oluyor demeye kalmadan
Anlaşıldı hikaye
İniyordu işte son perde
aşk deniyordu adına
Alev-dendi saçları tutulmuyordu keyfince
Ah ablam ah derken
Aklıma geldi bir ablam yoktu zaten.
Evirdim çevirdim
aşkı, kulaçladım,
ölçüp biçtim.
Saydım hece, hece
Yoktu anlamlı bir netice.
Gerisin geriye gider bir seyir icat ettim kendime.
Ayaklarda şenlik var
Sayılmaz adımların sıklığı
Sanırsınız kaçışta indirim var.
Kaçtım, peki kurtuldun mu derseniz?
Evet, kurtuldum da ben nerdeyim?
bir şey tutmuş elimden ne gökte ne yerdeyim
Zamanın bir yerinde
Aşkı yenmenin çok gerisindeyim…
29 Ağustos 2013