bu şehirde
aşkkamusal alanlarda
bürokratik sızılarla yoğrulur
bir deli hüzün
bağdaş kurup oturur
dudaklarının acıya küskün kıvrımına
önün, arkan, sağın, solun
mâşuk,
saklanmayan mecnûn olur
bu şehirde
aşkresmî mekânlarda
gayrı resmî bir sevi manifestosuyla boğulur
uluorta
ve
sehven yazılmıştır
kara bir yazı alnına
yazgının adı küle kesik bir hâr
yazganın Kahhâr olur
bu şehirde
aşkpolat mızraklarla avlanmış kısrakların
gözbebeğindeki aktif yanardağda durulur
iffetine halel gelmemiş
yangınlara dalar düşlerin
neden sonra
tüm kutsal kitapları reddeder
infâz hükümlüsü yüreğin
taba yorgunu sahrada
arp vurgunu bir bedeviyken gülüşler
haram sevdâlara dîl uzatmak
helâl olur
bu şehirde
aşk,
birkaç haylaz imge oynaşması
bir tutam melodi
ve çokça
murt kokulu bir sanatla ovulur
paraf düşülmüştür hüzün
yüreğinin kıyısına
yine de bir güvercin havalansa
semâdan sînene doğru
sol gözünde
delişmen bir seğirme olur
bu şehirde
aşkmeşru bakışların tınısında
memnu ve ütopik sevişmeler doğurur
satır arası arzularda
paragraf başı ünlemdir
mazoşist korkularımız
leyl düşünce dem’e
akreple yelkovan kavuştuğu an
ellerimin terli ayasından
bin büklüm zifîr saçlarına
ığrıplardan azad bir tehcîr-i sevdâ olur
yani bu şehirde
aşkmemur resmiyetinden
ve sivil kramplar lügâtinden sorulur
bir adam
bir kadının berrak
aşkına soyunur
kadın adamın kurşun nazârıyla
sol yanından vurulur…
ve ne vakit
memnû/niyetle
bir adama aşık olsa bir kadın
cennetten bin fahişe kovulur
(A-Y)