Zamanın kırık dökük kalbine
parçalanarak lime lime
geri dönüyorum
henüz dumanı üstünde gün kokusuyla
yırtılan bir zarın
ardından bakıyorum sevdaya
Anlamsız, küflü,izbe
duvarları dökülen
daracık sokaklardan geçiyorum
kendini öldürmek
özgürlük sanıyordum
yanılıyorum
oysa daha dün gece
uzatmıştım ona elimi
avuç içlerinden yastık yapmıştı bana
göğsüne yapışmıştım
bana yepyeni bir gün hediye etmişti
anladım cennet dedikleri
onun teniydi
lakin iki ucu keskin
bir hançer gibiydi
aşk tenimin kalın kabuklarını yırttı
kanıyorum
şimdi İbrahime yakılan
bir ateş çemberindeyim
nemrut dağıyım
volkanım patlıyorum
İbrahim iman etmişti
aşka
o yanmadı
inkar eden ben!
ben yanıyorum...
Meryem Akyıldız