aşkın beş hali.
ilk görüşme
senin yanında saflığı yaşarım.
yüzüm kızarır, ellerim üşür.
gözlerim kaçacak yer arar.
terlerim sanki nefes alamam.
yanaklarım kızarır alnıma ateşler basar
utanırım.
ilk gece
seni düşünürken odam genişler
en güzel kokularla dolar
gözlerim ışığa tutkun seni arar
zaman su misali soluksuz gecer
yastığım sen varmış gibi sen kokar.
bu küçük karanlık oda
yakamozları kıskandırırcasına parlar gece boyu
ilk sabah
güneş daha güzel bu sabah
çay daha demli
ekmek sanki daha dumanı üstünde
elbiselerim bedenime daha bir yakışıyor
camlar bir birine bakıp serencam oluyor.
ilk ayrılık
senden uzakta
senden uzakta,zaman aşılmaz bir kanser hastalığı gibi yapışır göğsüme.
ayaklarım prangalı ,gözlerim ürkek
ellerim titrek
gece zebani nöbet tutar gibi zaman geçmez.
yıldızlar aglamaklı
ekmekler donukve soğuk
çayım/artık çay icmiyorum
artık o yastıkta yatmıyorum
son sitem
posta kutusunu az önce kırdım.
her yıl ki kumru artık yuva yapmıyor,
pencereye
kapım da çalmıyor artık.
ne varsa senle gittiler bavullarını alıp.
bu muydu bana reva gördüğün hayat sevgili.
ben sende
aşkı beş halde yaşadım.
beş mevsim iklim gibi.
beşincisi .bırakıp gittiğin yokluk mevsimi.
şimdi ben nere ğidicem.......
selçuk bozdağ 2009