Giderayak büyüyen bir
aşktı bizimkisi
Hüznü damağımızda kaldı.
Bir çığ olacaktık kocaman
Dağı yerinden oynatacaktık güya
Bir rüzgâr olacaktık şiddetlice
Kökünden sökecektik ağacı
Hepsi oldu bir rüya
Olmadı kusura bakma tavındayım şu an
Özür dilerim yapamadım kıvamındayım
Affet ne olur bir daha ki sevmelerime bırak
Bir daha ki sevdalarıma bak nolursun yalvarındayım
Sen hep sulardın hüzün çiçeklerini
Budardın dikenlerini
Ben hep koklardım sen diye o çiçekleri
Bilmezdim neden ayrılık koktuğunu
Ve hep sarı açtığını çiçeklerin
Dikenlerinin neden kalbimi yaraladığını
Hesap etmezdim
Şimdi anlıyorum hüznümün neden gözlerimde aktığını
Sana alışkındı ya ondandı
Güler geçerdim
Güller açardı geçerdim yanında
Kan olurdu beyazı sarısı pembesi
Renk alırdı canımdan ölür geçerdim
Güller güle güle el sallardı bana
Gül tutardı beni kırardım kafesi
Sana koşardım.
Koşaradım bir
aşktı bizimkisi
Nefes nefese kalırdık bu sevdada
Ve ayrılırdık her gece
Kavuşurduk her sabah nice
Anlamazdık neden koştuğumuzu delice
Acelemizin neden olduğunu sevmeye
Anlayamazdık o vakitler daha
Durup dururken neden hüzünlendiğimizi
Aklımıza getiremezdik
Kaçargider bir
aşkın yaramazlarıydık
Azaldık sonra
Yok olduk birden
Bahçemiz sessizlik kesildi
Renklerimiz soldu
Tek kaldık bir anda
Oysa ne de çoktuk evvelde
Ne de kalabalıktık
Herkes
aşkına çekildi
Kıyısına çekildi bireyselliğin
Viranesine kuruldu bilgisayarın
Artık sayarı kalmadı insanlığın
Aşkın bir ayarı kalmadı
İyiliğin bir gideri kalmadı
Güzelliğin bir ederi kalmadı
Kalmadı paşam kalmadı
Al sana modern yaşam!
Söverayak bir
aşktı bizimkisi
Ben bu
aşkı icat edenin diye başlardı
Her ayrılık sonrası küfrümüz