ey gönülgâhımda şimşekler çaktıran sevgili...!
ayrılık bir göktaşı gibi düştü yüreğime
söndürmeye yüzlerce Ağrı Dağı'nın karı yetmez
taşları eriten
aşkınla alev alev yanarım
.
yitirdim seni melankolik sancıların gizlerinde
vuslat için...
katre katre Arz'a ağlarım, Arş'a dua yollarım
kaybettim kıblemi...
içimdeki ormanın dehlizlerinde...seni arar seni sorarım
ey lütfu billûr benekli gelincik...
gözleri hayat ışığı sevgili...!
nazar boncuğundaki beyaz misali
gözlerinin çukurunu mesken tutmuş yurtsuz bir bedeviyim halâ
içim mahşer...dışım ıssız çöl
o kehribar gözlerinde...seni ağlar seni düşünürüm
.
aşk aşk diye...
kan çiçekleri çiseliyor taraçamdaki kurak çağlayanlara
bir damla suya hasret toprağın çatlayan dudağıyım...
seni yanar seni üşürüm
ey saçları deniz kokan bahar yüzlü sevgili...!
-"insanı en çok hasret vuruyor...camalara sevgi mıhlıyor"-
sanki uykuyu söktüler gözümden
yüreğimde söndü şehrin bütün ışıkları
yansam mı sönsem mi...
yaşasam mı ölsem mi deyim...inim inim inliyorum
.
armonisi bozuk bir mızıkanın verdiği ızdırap makberinde
biraz sessizlik...biraz da sensizlik senfonisi dinliyorum
her eksilişinde...çoğalan sensin içimde
senden gayrısına firariyim...
topla gel yüreğini...şafağın kapısında bekliyorum
ey amber kokulu zümrüt tomurcuk...
gönlümdeki köşkün ebedi sahibi...!
Garip Yunus'a özenen avuçlarımda...
her güldeki şizofren diken...gotik yaralar açtı
kimi muhayyer
aşklar...kırmızı şarap niyetine kanımı içti
kimi de senin gibi...kanaviçeler işleyip
aşkıma kefen biçti
...
yine de gönülistan beni prangalarına vur ister
çünkü "sevgin bir sustalı gibi yüreğimde saplı"
..
içime hare hare
aşkın düştü
.
sensiz Dünya gözümde üç-beş taş parçası
ey bakışına nazar olduğum sevgili...! neredesin?
1985
*tahsin özmen bez bebekler de üşür çatım&baskı yay ank 2006