Hadi ayrı oturup
aşkla konuşalım
Kaç kez veda edeceğim sevdiğim adama?
Ne kadarını toplayabilirim ki kırılan parçalarımın?
Bak yokluğunun sancısını en çok yüreğim hissediyor
Sen ki bile bile yetmiş Kâbe yıkma heveslisi
Canımı ne denli bilerek acıtsanda beklediğim şifa
Bak bizimkisine
aşk yaparken acısını çıkarmak diyorlar
Çık şöyle bir kalbimden yüz yüze konuşalım aşıklar gibi
Bak vazgeçtim ben bu
aşka bir katil aramaktan
Kalplerde sevgi ölümü gerçekleşti ve bitti dedim soranlara
Onlar da gerisini merak etmediler zaten
Kime anlatmak istesem sıkılmışlıklarını 'boşver'lerle geçiştirdiler
Bu veda için bir kaç dil eskittim ben de lugatımda
Bu defa diğerlerine benzemeyen bir acının anlatılışı kolay mıdır?
Ben kalbimin hafiyeliğini üstlenirken
Sen ayrılığın gammazlığını yapıyordun bu hikayede
Farkına varamadım çünkü sol yanıma inen kısmi
aşktın
Biliyor musun?
Kaç sabah ezanları öğüttüm uykusuzluk denilen bu cinnette
Kimse giremesin sen çıkama diye zehirli otlar büyüttüm yüreğimde
Ve bir kaç kafiyesiz dizeye şiir dedim
İntihar edebilmek için satır aralarında
Kalbime defnettim seni de
Acılarımdan bir çelenk yolladım kahkalarına
Yüreğimin başında günler geceler boyunca
Seni seviyorumlar gönderdim yüreğine
Olabildiğince hissetmeye çalış beni
Çünkü;
İki kez kendini şakağından vurduğuna inanan
Aptal bir aşığım...
Bir
aşk kaç kez can çelişir ve kalplere döner?
Aşk bunu ne kadar saklayabilir?
Bak
aşk üzerine çok söz söylendi ve hepsi kifayetsiz şimdilerde
O acıyı yüreğinde hissetmeden yaşadığını anlayamazsın çünkü
-Taaa ki öldüğünü de