Kurşunun öfkesi kanıyor öpüşümün dudağında
İncinmiş yüreğimde bir kadın soyunuyor, ürkek
Hırpalanmış gövdemden ıslak kuşlar uçuşuyor
Mevsimleri çağırıyorum
aşkın mağrur yatağına
Kirpiğimin gölgesinde sen, kanıyorum kendime
Kapattım düşlere yüreğimi, hazan var takvimlerde
Karşı konulmaz bir heves bu, geleceğim ülkene
Coşkularımı emzireceksin yar, kadın cennetinde
Dolunay bakışında sussun şarkılar,
aşk yalansa
Kavrulayım ömrünün hicazında, sokul hicranıma
En umarsız anımda ol, sessizce dokun yangınıma
Senli vakitler biriktirdim ben,
aşk olacağım şanına
Karanlığın kirlenmiş tespihinde tur atıyor hatıralar
Toprak ırzına geçilmiş meleklerin gözyaşıyla sulanıyor
Kaybedilmiş onurlar zincirlenmiş hanlarda satılıyor
Ateşin ellerinde ağlayan yüzüm ben, sana yürüyorum
İpek sarılışlı ağıtlardan süzüldü hayat, dudağımda yar
Yitirdim dünya malını, ruhumda kazanılmış düşler var
Karıncanın ağzında küflü ekmek, dilimde ahraz çığlıklar
Sokul
aşkınla medeniyetime, kendine kapansın tuzaklar
Çok heceli bir sözsün sen dilimde, asık yüzümde aldanış
İsyan serseri bir bıçak, kendi sırtında can verir balıklar
Keder eker adam denizlere, maviden sarıya döner sular
Aşkın coğrafyasında bekle beni, kanla yazılmadan şarkılar
Selahattin Yetgin