Solgundu mum
Bahçede boynu bükük gonca
Derviş güncesi ki söz sükutun parlaklığıdır
Pir olur tomurcuk suskunlukta
Ve derin karanlığın sessizliği kar etmez
Merhemi olmayan yara olan
aşka...
Titrek alevlerin kızılı bir şarap
Ay düşer
Şavkında gölgeler oluşur konuşur
Kadehler dolar da taşar
Taş kesilir kelimeler harflere
Alt tarafı iki satırlık beyaz kağıda
Oynamaz zaman durur...
Hatıraların fragmanları geçer
Erken düşmüşmüş akşam bakışlarıma
Ramak kalmış bir buluşmanın eskisi kırışır
Göz altlarında koca yeşil bir okyanus
Ve tuzlu deniz özlemi
Cam kenarında sokaklar, kaldırımlar....
Her zaman titrek kalan lambalar
Takvim düşmüşken nisandaki mayısa
Eski öpüşme sancıları başlar hep kuşlarda
Ki toprak kokulu bir sevişme başlar
Ansızın her akşamüstü bu zamanlarda
Göğsümde mavi eski sevmeler
Bir de aklıma şiir düşer sarmak için yaramı
Takvim duvara, gözlerim camlara çakılı
Her şey yarım kalır bir
aşkın fragmanı gibi...