Garip bir telaştı aslında gencin sûretindeki hüznü silik bakışlar
yüzünün duvarlarında yabancı sözlerin dansı başlar
daha önce birbirini hiç görmemiş dokunuşlar
ve hiç sesi duyulmamış solukların nefesi gezinir arka koridorda
masum bir dalganın avuçlarından düşmüştür
aşk gözlerine
mavisi turkuaz
gecesi ise allı pullu bir ışıltı bulaştırır siyaha
elini eteğini çeken güneşten bozma bir serinlik varken dakikalarda
saydam bir aynaya gölgesi çizelir ayın
berrak renkte yakamozlar günü uyandırırken ışığına
ömür o andan itibaren biçilmez bir hasat zamanının elini tutar
açlık abanır tok yürekli gencin bedenine
sofrasında bilinmedik tatlar zehir zembelek
gözlerinde görülmeyen gerçeğin aparatları ile iş başındadır
aşkayağının altındaki tozlarla yarışa girmiştir artık adımlar
rüzgara inat kucaklaşırken kuru gürültü
havaya tarifi olmayan bir hengâme sızar
gamzesine ıslak bir buse değerken
gözlerinde ateş rengi bakışlar şahlanır
tabandan tavana bir kızıllık alabildiğine
a ş k !
bir su damlasında doğmuştur
ve göğün tavanı salkım saçak akmaktadır
Bol şans genç ;
Aç artık elindeki kelepçeyi
Arala perdeyi
17/05/2010
10;00
eMİNE