Sevgiyi kanıtlamak için illa ölmek mi gerek?
Her şeyden geçer olmak nedir?
Bu kadar kuralken kendine,
Nasıl bağışlanır, kaplamasız kader?
Parçadan bütüne gider ya dualar,
Kanatlandığında iyimser gülümsemedir ya melekler,
Figanım, kederim, hüzünüm her şeye.
Buharlı bir gözyaşı,
Çeksen sunuzitine akarsın oluk oluk.
Buğuseptil olsa da umut,
Uçurumdan sümkürse yalnızlık.
Of, bugun de acıyım,
Plakta kaybolan kişiliğime.
Notasız savaşlar çalınıyor, melodik travmama.
İnsan yok, sınırsız bestelerim sen.
İçim yoksun nefesinden.
Köprü altına düşmüş kimliğim de,
Bültenlere çıkartma yapıyor
aşk.
Ölen ölene.
Gömülmeyenler bilinmeyende.
İsyan kokuyor güller bu ara.
Bu ara, insanlar dikenle saldırıyor.
Çökmüş, yozlaşmış, bir o kadar da sahteler.
Monoloğumda cansız yatan şiirler.
Öptüğüm kesik kumaşlı kadınlar gibi.
Hani etekleri kendinden katlamalı.
Hani doğurganlıkları,
Cinsiyetinden zavallı.
Of, köpek gibi nefes almak nasıl bir şey.
Havlayan düş kurmak, yaşadığın kulübe gibi.
Her şey önüme konmuş, mamada.
Ne kadar kaçsan da,
Sahip oldukların sadece tasmanda.
Bir ulumak, bir de saldırmak,
Nefretini yaşattığın intiharında.
İşte son kez yuvarlıyorum misketlerimi.
Hani çocuktum, hani oynardık ya kimilerinde.
O kimileri, birilerine dönüşürler ya.
Mors ve üsküp içine düşmüşse yaşamım,
Köşegen anılar içinde geçiyorsa zaman,
Sağ baştan sol başı kaplıyorsa nefretim,
Bilyelerime bir Tanrı ver.
Ver de sevgiye dönüşsün,
Aynalı ve aynasız dualar.
Ya da kemiklerim birleşsin de,
Aşk koleksiyonu olsun, ruhlarımız.
Hepsi sana doğru.
Hepsi toprağından zorunlu.
Bendeki havari mezarlar,
Gerçekten kayıplarla dolu.
Ve bütün insanlar,
Kendi yok oluşundan doğumlu...
Kudret Alkan / 03.06.2011
İstanbul