Kafama takıp seni, ben daima anarken,
Sahi neredesin ki, hiçbir yerde de yoksun!
Hasretinden tutuşup alev alev yanarken,
Her yanımda sen varsın, niye bu kadar çoksun?
Seni biraz geçseydim, duman altı olurdun,
Candan istesen bile inan pek zor bulurdun!
Ahir zamanda malum, yağmurların bolluğu;
Düşürdüğün hâlimden, akan göz yaşlarımdır.
Hayatın çoraklığı; unutmamdan kulluğu,
Bütün şu kimsesizler, hep arkadaşlarımdır.
Arayanlar buluyor, zaten mekânım belli,
Nereye giderim ki, yaşım kırk dokuz elli!
Küresel ısınmayı başlatan sensin kesin,
Hararetle eritip, buzu suya kalbeden!
Söylesene bana ey
aşk! Sahi kimsin ve nesin?
Alabora etmeye gemileri celbeden!
Yerine göre fazla, demek ki bir tek damla,
O da yaşanmıyormuş rast gele her adamla!
Eğer baştan yazarsam sevdanın kitabını,
Kuralını koyarım, oyun bozan giremez.
Yâri, acı ünlese de işitmem hitabını,
Aşk bir alışveriş ki, herkes alıp veremez!
Leyla muhal rüyadır, çöle olsun gidişi!
Çünkü ben oradayım, gelsin görsün bitişi!
Zalim nefis kabarıp yapıverse de işve,
Beşeri muhabbetim ilâhî kaynaklıdır.
Mecnun oldum "Kays" iken, oysa
aşk verir neşve,
Ebed yaşayacaksam ruhum dayanıklıdır.
Elbet boyun bükerim, çıkmam kadere karşı,
İtikadımdan kopmam, koysalar yere arşı!
24.10.2010
M. Fatih KAHRAMAN