güneşin dirhemine ölüm gizlendi
dikenli gözyaşların atışmasında misafir ağırlandı gözlere
eli elinde birleşik gönül
sevmeyen kalpte
aşk durur mu?
firaklara huzuru giymişler
ağıt gönle umut bağlamış
yüreğin tılsımına fistan giymiş öksüz harfler
nazarlı bakışlara perde çekilir
kıyısında
aşkın tomurcuğu
yaralanan huşu kıskanır secdesini
efsunlu huzura gebe kalır mümeyyiz sözcükler
gelinlik giymiş hecelerin
beyazı setrelediği zaman huzuru mukaddes
tüy kadar hafif karanfıller
deyyanın leblerine değmeliydi sözler
burhanın gönlünü ıslatmalıydı
iki kulağı ok almış
kanatmış yarasını
'kulak gözden önce aşık olur'
mahzun kalan gönül
özleyişlerin üşümelerinde terlendi gözyaşları
dua edilen ellere
güvercinler
kırlangıçlar
kanaryalar uçuşur
ağaçtan düşmüş gönül
hakir müheymine
utanır mı hiç sevgisini dile getirmeye maşuk
barışa geviş getiren
gidip gelirsin de
boşa gider ayakların
bırak!
yakılan gönül küle dönsün
dönüp dolaşan gözlerine
nohut taneciği gözlerin
güvercinlere helin olmuş.....
yankılansın sesim
'seni seviyorum'
gezgin imgeler(alişan tapancı)