Sarhoş geçerdim sokağınızdan yalpa yapa yapa
Dizginleyemezdim kendimi meyhane akşamlarımda,
Sokağınızdan geçmemek elimde değildi
Şahlanan özlemlerime söz geçiremezdim asla !
Öyle zamanlarda,
O sokak çeker hep beni sana...
Her geçişimde yeşil yeşil parlardı sokağınızın ışıkları
Gözlerin yüzünden tüm karanlıklar adeta yeşile boyanırdı
Geçtiğim tüm yerler de bakışlarının izleri bulunurdu
Anlardım yeşil bakışlarının hüzmelerinden bunu,
Bir çift gözün pencerenizden bana doğru soluyup durduğunu...
Gri hüzünler yağmalaya başlardı içimi birden bire
Sokağınızın sapağına girmeden önce
Girer girmez ise,
Çullanırdı o sokak yeşil ışıklı silahlarıyla ruhumun üzerime
Ölsem de vazgeçmezdin sana gelmekten ben yine...
Taş sokağınızı durmadan arşınlardım yüreğim ekiliyken sana
Su yerine geçerdi yeşil bakışların o yüzden bana
Sarhoş gecenin zifiri saatlerinde bir işaret beklerdim senden
Sensizliğin kısır gölgelerine sine sine umutlar büyütürdüm içimden
Seninle, senden habersizce ve gönlüm sen de deli gibiyken...
Yalpalayıp yıkılırdım bazen de,
Buz kesiği misali sokağınızın soğuk taşları üzerine
Tensel kokularına bulanan kafam dumanlı olurdu çoğu kezler
Yıkılırdı sanki koca mahalle, olanca ağırlığıyla benim üzerime,
Uzaktan da olsa okşayabileceğim, o bir çift yeşil ışığını görmeyince...
Sevda sarhoşluğu nasıl olurmuş, kışkırtınca alkol bir de
Anlayamazdı bunu asla yaşamayan bir kimse ?
Evlerden fırlayan komşularınız gelip beni karga tulumba,
Ağızlarından güneş yüzü görmemiş küfürleri yüzüme fışkırta fışkırta
Sürüklerlerdi sızmış bedenimi götürüp bir çöp yığının yanına !...
Çöplerin içindeyken bile yılmazdım ayılınca
Kediler miyavlarken damlarda yavuklusuna, seslenirdim ben de sana
Her zaman ki o sakin görünümlü sokağınızın aksine,
Dahası ortalığı inlete inlete alkolün de gazıyla
Tanıştırırdım sokak sakinlerinizi içimde ki büyük
aşkınla !...
Yüreğimi sürekli kemirip, sonun da başımı yerdi sevgin
Meyhaneden zil zurna çıkıp doğru sokağınıza geldiğim için,
İkinci adresim olurdu mahallenizin karakolu her içtiğim gün
Senin
aşkın uğruna, sık sık böyle küfelik olunca,
Yine mi sen geldin derlerdi polis ağbiler kızarak bana...
Tutkunluktu benim suçum, yalnız sana tutkunluktu
Sevgine açlığımdı gönlümün tek suçu
Çok özlerdim seni gün akşamdan sıvışırken geceye doğru
Karakollara düşerdim sonun da takip ederken kokunu !...
Öyle severdim, öyle severdim ki seni,
Hepsi de delilik zirvesinin an öncesinden teğet geçerdi
Hep de ben olurdum, hicranlı gecelerin kahır nöbetçisi
Seviyordum sebebi sen olan tüm serserilik hallerimi
Kimseler anlamazdı ki hiç beni
Doğrusu sen bile anlamazdın yüreğimin sana itiraf ettiklerini...
İSMAİL HAKKI GÜRCANOK
( ONATÇA )