Şu fani dünyada ben ne edeyim
Aşkından yandığım el oldu gayrı
Kime anlatayım kime gideyim
Kurduğum hayaller yel oldu gayrı
Gittin sen aklımı alıp başımdan
Hem işimden oldum hemde aşımdan
Değirmen dönerdi bu gözyaşımdan
Akan gözyaşlarım sel oldu gayrı
Açmadan kuruttun benim gülümü
Yıktın ocağımı,savur külümü
Her zaman düşünür oldum ölümü
O mutlu hayatım tel oldu gayrı
Ayrılıpta gittin evin yurdundan
Bir daha gülmedim senin ardından
Ne hallere düştüm senin derdinden
Döküldü saçlarım kel oldu gayrı
Ayrılık ne kadar zorumuş meğer
Boşaymış hep sana verdiğim değer
Bir gün beni sual edersen eğer
Bu garip ardından del oldu gayrı
Göklere ulaştı ahım feryadım
Meçhule giderim ben adım adım
Mutluluktu benim bir tek muradım
Seninle birlikte kül oldu gayrı
Sende gülme benim gibi ey zalim
Beddua etmeye yoktur mecalim
Yıkık viraneyim perişan halim
Azrail peşimden gel oldu gayrı
Taşlara derdimi anlatır oldum
Sitemim toprağa dinletir oldum
Haykırsam dağları inletir oldum
Dağlar bana mesken,yol oldu gayrı
Derdimi döktüğüm ey yüce dağlar
Sessiz gecelerde bir garip ağlar
Çaresizlik benim yolumu bağlar
Kuruttun gönlümü çöl oldu gayrı
Anladımki sende yok imiş izan
Kurudu yaprağım vurunca hazan
Sevinçli,neşeli aşık Ramazan
Derbeder perişan kul oldu gayrı
Ramazan AKKAŞ
NEVŞEHİR-Tepeköy
19.12.2011