AŞKINI HELAL ET...
Yalnızlıklar rıhtımında
Batık bir eylülün hüzne bulanmış
Ne ilk ne de son yolcusuyum.
Sararmış kefenler giymişim üst üste
Boğazımda halka açık düğümler
Kör, dilsiz ve nefessiz...
Henüz yıkanmamış cesetler kadar
Kokuşmuş ve çürümüş düşlerim
Kaç intihar eder hayatım?..
Bilmiyorum...
Koşar adımlarla yürürken ölüme
Acemi çığlıklar biriktiriyorum dudaklarımın arasında.
Yorgun sesimi bi aralasam
Bütün sağırlar, kör kütük üstüme gelecek sanki.
Bu kentte
aşklar leş kokuyor sevgili!
İlkler çoktan defnedilmiş
Sonbaharlar can çekişiyor
Deşilen göz çukurlarımda.
Morarmış bakışlarla süsleniyor
Bir bir coplanan umutlar
Her sabah
Yepyeni mutluluklar sallandırılıyor taşlaşmış bulvarlarda
Çaresiz...
Korkaklığına sığınıyor insanlar kaypak sokakların.
Caddelerde inadına kol geziyor zulüm
Yakalandı mı hisler;
Müebbet yutuyor sahipsiz duygular
Ve hiç acımadan
Recmediliyor p/enselenmiş inançlar...
Ne yana dönsem
Sesini yutmuş kornaların telaşlı uğultusu
Ve ne zaman geçmek istesem
Senden ta uzaklara
Kırmızılar çakar alnımın tam ortasında.
Halbuki;
"Ezmek kolay" derdin, kendini
Gel gör ki
Öyle ucuza vurulmuyor sabrın direnci.
Ben, burada
Tel tel dökülürken kendi kendimden
Kambur hayallar çizerken kederlerimden
Sen, orada
Sersem rüyalar peşinde
Tutarsız vaatler kurbanı
G/izine buyurduğun binbir suratlarla
Dönüşü yok...
Her gece kanlı sevdalı.
Oysa, resmeyleyip baharı
Kendi çerçevemizden seyredecektik hayatı
Bayıltmak mümkün olsaydı zamanı
Boğardık belki anlamsız kılınanları
Kim bilir..?
Belki de ölümsüzlük içip
Şah damarından vururduk, bütün uğursuz acıları.
Ne hazin ki...
Kayıp ilanı verdirdik nihayetinde
aşka
Aradık, bulamadık
Bulsak da, anlayamadık.
Sorgusuz sualsiz hapsettik kirlenmiş ellerde
Sûni gülüşler bulaştırdık simasına
Korkunç ateşler kucaklayıp
Büyük günahlar sıkıştırdık el değmememiş boğazına.
Bak işte!
"Vebali ne canlar alıyor içimizden her saniye
Söylesene yâr!
Helal sevdalar dururken
Harama sımsıkı vurulmak da ne böyle..?"
Yorgunum, anlayıver
Yırt at ruhumdan ruhunu n'olur!
Aslı astarı bile kalmasın anıların.
Çekip gitmeliyim kendimden
Bir daha tutulamam böylesi salgın bir bahara
Bir İstanbul sabahı
Ansızın gelirsem hatırına
Bil ki..!
Daha fazla bağıramıyor
Bu neşter yemiş kalbim
"
Aşkını helal et!
Susmaya gidiyorum
Sen kal
Ben ölüyorum...
Sezgin Karadağ