Bir tirosin baygınlığında bakarım gözlerimle,
Rüyalarım ağlatır zihnimi yine her seferinde.
Galon galon taşırım yaşlarını bana,
Sevdamı belki anlatamam,belki de tam söylemem;
Ama yanarım
aşkım,
aşkınla!
Aşkına düşerim ve bitap kalırım hasretinle,
Parça parça olurum;
Bin parçaya bölünüp yad ellerde,
Senin
aşkınla yanarım her gece.
Yüzüm solgundur
aşkına düşeli,
Ve bitap kalırım sensizlikte.
Bil ki,sensiz oldukça da;
Yağmurlarım hep sessiz yağacak dünyada.
Her sokak aklımın odaları oluyor,
Sensizlikle geçen her günümde.
Kapşonu başıma geçirip ardınca,
Gezerim manipüle edilmiş duygularımla.
Ve hece hece bölerim acımı,
Sen çıkarsın her birisinde yine.
Yokluğundur tüm bu acıyı bana çektiren,
Tolstoy olurum
aşkınla tren garında.
Bir tirosin baygınlığında bakarken gözlerim,
Otoüsüne geç kalmış yolcu isyanında,
Rüyalarımı ağlatırım zihin mektebinde.
Ve icazetim de mevzu kesinleşir ehlince.
Üstatlar hep haklıdırlar;
Üçüncü parmak da hukuk-u üstad ile irşad eylenir.
Ey yanık sevdalı der üstatlar;
Uzanınca ellerin,ellerini tutmalı;
Ki gözlerin gözlerinde hapis olmalı.
Değil bir b
aşkasında olma ihtimali,
Gönlün ve hayatın hep onda kalmalı.
...
..
.
^
Ne diyebilirim ki üstatlardan sonra,
Seni çok seviyorum diyebilmekten b
aşka.
Kısacası sevdiğim;
'EvET,seni Çokkk seviyorum!'