Sarhoşluk bu bir garip duygu
Gül bahçelerinden toplanmış
Hayyam‘ın dizeleri
Sarhoşluk bu sabahın sesinde
Garip bir melankoli
Aşk nedir ki?
Savrulan sigaranın dumanı mı
Adamak mı kendini birine
Ya da bir şeye
Ya da bağlamak kendini iskeleye
Boğaz’da balık yerine kendini avlamak
Delilik bu
Sabahın buğusuna savurup sigaranın dumanını
Bırakıp gidiyorsun
Bir sevdaya fünye
Delilik bu arkanda gözyaşları bırakıp
Gitmek nereye
Hasretine avunmuyor
Uzun uzadıya yaşanılan günler
II
Göztepe düzlüğünde ay
Düşlerimde sen vardın
Ayın şavkı vuruyor üstüne
Ellerim değiyor, ellerin dağ ateşi
Yürüyor filinta bir sessizlik
Nabzı zorlayan kan
Yürüyor
Göztepe düzlüğünde ay
Basınç havada asılı
Ellerim değiyor, ellerin sevgi sıcağı
Ateşlenen fitilde
Yürüyor uzun öykülerin kısa özeti
Yürüyor filinta bir sessizlik
III
Bütün şehirlerde birbirine benzer çıkmaz sokaklar
Çıkmaz sokaklarda
aşk acıları
Barikat arkasında yürek sızlamaları
Kavgada sevdalanmalar benzer birbirine
Sen gidersin düşer ateş ana yüreğine
Ateşler de benzer dünyanın her yerinde birbirine
Yürekte ağırlığı
Gözlerde yaş hep aynı
Dese de üstat “unutulur” unutulmaz yokluğun
Ağırlaşan sessizliğin içinde
Giderken delikanlı efelenmelerini
Bir de kavgaya hazır oluşunu bırak bize