Yapma artık vefasız halden düşürdün beni,
Peşin sıra terleyip çokça yoruluyorum!..
Ipıssız sahralarda şemste pişirdin beni,
Meçhule ilerleyip içten kavruluyorum!..
Bacaklarım titriyor, ince belim bükülmüş,
Koparılmışım yerden kum temelim sökülmüş,
Dertli olan başımdan her bir telim dökülmüş,
Kuruyan gazel gibi
aşkımla savruluyorum!..
Galebe çalınca
aşk, böyle mi olur adam?
Elan vaziyetimden ağlamaklıdır sedam,
Gidecek kapım mı var, yardım eyle ey Huda'm,
Doğrulmaya kalksam da ardından devriliyorum!..
İstiyorum sevdamı, artık olsun hakiki,
Tam tahlil edebilsin her gönül muhakkiki,
Hâlâ bulamadığımdan imanımda tahkiki,
Mecnunlara dönünce cinlerle çevriliyorum!..
Gerek var mıdır bilmem, bundan gayrı misale,
Cinnet ötesi demek, eremezsem visale,
Nasıl dayanırım ki sevdalımla fisale?
Yoğunlaşınca efkâr us'tan yavruluyorum!..
-------------------
Huda: Allah (c.c.)
Fisal: Ayrılık
-------------------
23.04.2012
M. Fatih KAHRAMAN