Kahrolsun falan filan diye mi bağırıyorduk ne?
Evet evet "kahrolacaktı kahır"
Korsan gösteriler nakışlardık gömleğimize...
Tek yol neydi oysa...
Aşk mı?
Evet
Aşk...
Hımmm... Porsuk kenarında nasıl yemiştim ilk esaslı dayağımı?
Yediler'de pişen çiğbörek, adalar açık hava sinemalarında nasıl kokardı vesselam?
Bir hüzzam hamamönü nü nasıl çekerdim öyle içime?
Bir hüzzam hamamönü.... heyttt gözünün yağı... bilsen nasıl idare eder Ankara'da...
Sonra biraz fayton şak şak'ı istasyon köftesi ...
Tulumba şerbeti filan...
İçim şimdi pek tuhaf..
cızzzzzzzz....
Hem Ninem de öldü mesela köprübaşı nasihatsiz,
amcaoğlu uzundur mahpus
Dayım desen çoktan yok.
Cevher'im yinede ....Eskişehir imin soluğundan öp...
16 kasım 2009
Ahmet Arık