Aşk Şiirleri

Uyumuşken bütün şehir
Rüzgarının yanındaki yaza –
Denizi inşa ediyordu / Tüm bulutlar
Ve kalçalarının silinişine, bir düş ekintisi
Bu unutulmazlık ağarırken siperlerden
Hava akınından, ölü bir ele konuyor
Bir sözcük haritası ile göçmen şairler

Yine bekleyeceğim
Zincire vurulmuş bir kutsal kitap söylevi gibi
Bir cüz ayrılık, bu zamanın sarkacı
Merhum yaşama
Kimsesiz akşam
Bu sis, bu yakarış
Düş ve Tanrı

Günlük bir gazetede, çorak bir falın anı
Bir amortiden bedava bu devran
Mevsim yanığının astarı
Bu vücut yıkıntısı

Sadece bir nesneyim: zehirli o dudaklarında
Bedenimde, bir kayabalığının
Etçil yalanları
Dilsiz olmaya zorladı beni
Sualtı yaşıyorum, bu belgeseli…

Yine geleceğim
Kırmızıya bürünmüş, çamaşırlığından içeri
Çırılçıplaktın resmini çizerken
Artık anımsamıyorum, kaç kiloydun tartımda

Taşıyor yanaklarımdan, adsız bir ırmak
Bir buzulun çatlağından nasıl sızarsa su
Öyle dolar yüreğime bu yaş
Öksüz kelebek kanyonunun, çöker kozası
Mahalle pazarına kurulan çığlıklardan

Takvimlerin, sayfalara bölümünden
Birikecek- bir dolu elveda
Sesler, sözler ve ben
Kıvrandım
Yudumlayacakken:
Mevsimi bağbozumu bir çiçeğin
Yaban kalçalarına
Can verdi bir melek

Ertesi gün
Tanımsız, uzun bir liste
Maden ocağı – eteğinin dilinde…
Çiğ bir mevzi, aklım
Tek pişirimlik
Muhtemelen
Mutluluk kaydırağındaki, o gökkuşağın
Bir varsayım
A(ş)ksesuar renklerime…

* * * *