şimdi yardan uzakta,
aşk şudur diyebilsem
siyah saçlarını pırıl pırıl ışıklara salabilsem
yaralı yüreğimle mevsimler boyu anlatabilsem
eylül renkli bir
aşkın öyküsünü
ilk defa çıkardılar sensizliğe mıhladılar beni
hasretin hüzzamlarını öğrendim nota nota
aşkın nihavent güftelerini arar oldum köşe bucak
aşk değil
aşkının ateşiydi yandığım
her gecenin ardında açar yeni bir sabah
mustarip yollardan güneşe uzatırım ellerimi
her yıl baharlar kurulur yeniden
avuçlarca tutkular yüreğimde
aşk olur
çıkarım zamanın yücesine ,uyanılmaz uykulara dalmadan
göz kapaklarıma vurunca kasırgalar
mahrem düşüncelerle perdelenen kalbim ya ezel ya ebet olur
kanadı orta yerinden kırıldı umutlarımın
unutulmuş gecelerde kararıp yitti rüyalarım
son kapıda sisler, mahşer çıvgını
dakikalarına söz geçiremediğim saatler
yüreğimin hüzünle ilk tanıştığı anda durdu
vefasızlığın lüzumu yok vallahi
bir fincan kahvenin bile kırk yıl hatırı var
her nabzımın vuruşuyla şekillenir tan yeri
kalbimde acılar avuçlarım nasır nasır
küskün şehrimde bir ışık, bir ışık daha
göğsümün toprağında bir çiçek, bir çiçek daha
yağmurlarca akan bir ırmak, bir ırmak daha
yağmurlar altında ıslanan yüreğim renk renk
çoğalır mis kokan başaklar kadar
aşkım
yoğun bir muhabbet var ince ruhlu lahzalarda
akşamlar karanlığından utansın artık
kederlerim buz kessin yangın matemlerinde
kaç yılın visalini, kaç yılın hasretliğini
maviliklerin kabaran bulutlarına yükleyerek
yalnız gecelerde konuşmadan kalınca sözler
vicdan sesinden bizar kürek mahkumlarınca
aşksız gönül kapkara bir taşa benzer
maddeyi manaya veren en cömert sancıydı
aşkruhumun tüm varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki
belki ötelere yazgılı yitirişlerin türküsüydü
canana ulaştıran bir sel miydi
aşkbu zehiri kalbime bulaştıran bir el miydi
dünyalar ötesi hasret yanışlarımın sesi miydi
yaşadıklarımı
aşka bölünce zaman çoğalır
bütün yaşananları çıkarırsan geriye
aşkım kalır
İlyas Ali KAPLAN (REDFER)