Unutursam inkâr etmiş olurum kendimi
Bendimi kurmuş olurum ellerimle
Mezarımı kazıp inkârın utancına
Tekmelemiş olurum iskemleyi.
Niye diyeceksin.
Bir kavağın gövdesinde kalan çiviyi
Dövülmüş bir çocuğun
Etrafında yana yakıla aradığı iyiliği
Gençliği,
Karşı kaldırımdan kokunu duyabilen,
Ve eğlenebilen bakışlarında.
Unutursam…
İnkâr etmiş olurum
Baba harçlığıyla şehrin en çılgın pistlerinde dans edişimi
Seyredişimi uzaklardan saçlarının şelalesini.
Arkadaşlarımın senli bensiz sohbetlerini
Karşılaşamadığım günlerin baş ağrısı nöbetlerini.
Ve ayrı şehirlere direksiyon kıran otobüslerin
Yola yayılmalarını hüznün acıtan yükünden.
Kendimi
Meyhanelerin kasvetli havasına vurmamı
En neşeli anlarında dostlarımın,
Durmamı bir noktaya sabitlenip çoğu zaman.
Okuyacakmışsın gibi
Gecenin karnında kan ter içinde şiirlere sarmamı
İmam uyanıncaya değin.
Kendimi diyorum,
Börtü böcek
Kuş çiçek
Doğanın insafına bırakmamı.
Takılıp gitmemi,
Her defasında hadi diyen serseriliğe.
Aklı olan kaçarken,
Bırakıp kalmamı,
Belanın orta yerinde.
Ve hiç ilgilenmediğim öykülerin içinde bulunmamı.
Bedenimi.
En aşağılık utanç,
İnkâr etmek diyorum.
Suların bulunduğu kabın şeklini almasını,
Umursamazca akışını, eğime bağlanıp.
Isının metallerdeki iletimini
Ve beni gözetimini yüreğimin
Sevdiği an kadar canlı.
Ve inançla
Ve inatla taşıyabildiklerimi.
Unutursam inkâr etmiş olurum kendimi
Bendimi kurmuş olurum ellerimle.
Mezarımı kazıp inkârın utancına
Tekmelemiş olurum iskemleyi.
Sen,
aşksız kalırsın sonra.
9.05.2009
Devrim Ser ÇİNDEMİR
Yazarın Notu:Unutmaya çalıştıkça,
aşklarımın çağrışımları her gün yeni yaralar açar içimde
Ben de unutmamaya karar verdim,hazırladım kendimi tüm ağırlıklarına bir biçimde