Yoğruluruz yaratılışımızın, onca gizeminde
Örnekleri bir bir bize sunan;
Tüm o yüce varlığın özüdür, hakkımız da
Şekli verir, insana ve tabiat anaya
Yaşam boyu sanatımızın ve edebiyatımızın içinde
Sağlam unsurlarla, bezenmiştir
Zira "İnsan ve kâinat" her şeyin içinde bir unsurdur
Hakk'ın hükmü altında;
İlahi hikmetle donanımlı, iki has varlıktır
Hikmetler yatar, onların yaratılışında
&&&&&
Özlem ve tutkuyla, yanarsa beden
Hazan mevsimidir, önünde giden
Vuslat çiçeğiyle, kalkarsa neden
İlkbahar yağmuru, yıkar derinden
Gelde bir bana sor, kahroldum dilden
&&&&&
Öyle bir yücedir ki, Ulu Allahım
Kâinatı insan için, yoktan var etti
İnsanı da; kâinat için, meydana getirdi yokiken
Yeryüzüne, sahiplensin diye
Yerde ve gökte olan her şeyi, emrimize ve istifademize sundu
İnsan ve kâinat, birbirine muhtaçtır
Bunun da idrakinde olunca insan, niye?
İlahi özle; tabiat varlıklarını bünyesinde eriterek, özümlemiştir
Üstümüze yüklü, bunca mana ve anlamlar çözülsün diye
Gül ve Bülbülün
aşkı, hikmetleriyle doğmuştur
Meşakkatler içinde geçer de gider, onca hayat
Değerlerimizin her biri, tabiat ile bütünleşir
Kâinatın yaratılışında ki, tek gayesiyle
Birer simge, kıymetiyle doğarlar
Çünkü varlıkların, tümünden
Yaratılışın hikmetine, gark olması beklenir
&&&&&
Gül görkemine daldım kaldım, ses içte buğulandı
Tüm varlık ipotek içinde,
aşk'ın ile sınandı
Öylesine muzdariptir ki, sesssizlik içinde gül
Meftun oluşta da yanarken, gülün
aşkıyla bülbül
Gül güzelliğinin içinin, içinin de içinde
Zira
aşkta; güzelinde, güzeline meyilde
Gülün bundandır ki bülbülde, çözülemez sır
aşkı
Gül bülbülden anlayış ister, bülbülse sever meşki
Gül hicranı bülbülde tutar,
aşkın okunu atar
Değer hikmeti bilsin diye, nazın ipine takar
Bülbül istemiyle yanarken, gülse keyfine bakar
Dem Hası dibe çökmeyince, yakar ki Allah yakar!
Kâinat ın orta direği, gülün ağzıyla inler
Gül sevgisi olmazsa
aşk'ta, bülbülü de kim dinler...
&&&&&
İç benliğimize yönelme ve gerçek özümüze ulaşma isteği
Tüm benlğimizin içinde, çalkalanır
Allah'ın üstünlüğü ve erişilmez olması, vasıfları ile tümleşir
Bu bir yoldur
Gül ile bülbülün, o temsili
aşk'ı
Onun etrafında şekillenince,
aşklarımız yüceleşir
Ve bu
aşklar, hangi boyutta olursa olsun
Hakk'ın yoluna, ulaştığında birleşir
Yaşandığımız; tüm gözler önündeki, bu hikâye ile
Gül; benliğimizde ki, nefis duygusunu çürütür
Bülbül'ün, Gül'e olan yüce
aşkı ile
Bunun neticesidir ki, ruhlar yumuşar
Hep güzeliğe, koşarlar
Uzun zamandan beridir ki
Benliğimiz susar; kalpte, ulvi bir istek başlar ki
&&&&&
Sazımız gönülden çalınca, gönlümüz dille taşlar
Gülün o pak yüzü, içimde bin bir sızı
Bülbülüm gülüme, çaldım durmadan sazı
Bir tek can gülüşe, canı vermeye razı
Eğer ki giderse, yetişmez bile tazı
Gülün de hep nazı, cümle âlemi yaktı
Kusunca al kanı, figanı arşa aktı
Yaktı öz'ü bülbül, oysa kaybeden âşk'tı
Yenir lokma değil, el aldı bülbül baktı
Şimdi o
aşk'adır, benim bütün feryâdım
mest edince
aşkım, takatsız kaldı adım
Ben garip bir kuldum, ad olsun sana yâdım
Aşkından ben düştüm, bil ölüme susadım
Sen ki bu hakîri, bilmezmisin ki nalân
Aşkından duymazım, kimdir kapıyı çalan
Dünya da fanidir, her şey yalan ve dolan
Ebedi gerçektir, mahşerde haklı olan...
Aldanışta yanan, bizleriz
Yolun son deminde de, bu sefer gerçek olan
aşkı bekleriz...
(26.12.2011)AZAP...
Şiirime değer katan seçici kurul ve tüm can dostlara gönül dolusu selam olsun...
Yazarın Notu:Kim duygularının esiri olmaz ki önemli olan gerçekleri bilmek...