Bir zamanlar; mahrem denilen hayatlar,
dört duvar arasında yaşanırmış dostum !
kırılan kol,
yen içinde kalırmış eskiden;
kavgalar ve ihanetler
gün yüzüne çıkmazmış pek
utanma pazarı varmış
öyle veya böyle
ne çok sineye çekilmiş acılar sancılar
hiç bu kadar ayağa düşmemişti
aşk;
Ve ,sevdalar!
dilden dile gezermiş
tek istediğim;
o masallardaki kahraman olmaktı
muhteşem
aşkları;
böyle yaşamak isterdim
uzak diyarların kızı olarak
yanıp yanıp küle dönmek !
Aslı olacaktım her defasında ben;
o , Kerem
Şimdilerde
naylon çoraplara dönmüş
aşk;
inceldikçe inceldi,
kaçtıkça kaçtı sınıra kadar
kimin eli kimin cebinde
belli değil
Kim bozdu, bu
aşkların mayasını
tarihin sayfalarından,
bakamaz oldular,
aşkın kitabını yazanlar
gece ve gündüz
onlar bile yer değiştirdi
sahi
bu şehrin sokakları ne kokuyor
leş ve loş
meyhane vari
Bizim hayatlar aynıdır,
yerleşiktir düzende
aşkım da yerleşiktir
sadist ve tutkulu
sadece kendime
bir kerem olurum bir aslı
uzak diyarların kızıyım ya
kimine göre sevecen
kimine göre küstah
şerii hükümlerle keyf çatılmaz tabii
ki, kimine mayhoş,
kimine acı gelirim, vesselam
Kuralı üçtür
aşkımın
/ sadakat ister,
ki, konaklamaz yalancı kalplerde,
/ çarkına eder gider de;
biat -miat bilmez... dinlemez
/ geride bir yangın yeri bırakır
ki, yağan yağmurlarda bile izi silinmez
yürekle oynanılmaz iki gözüm!
Aşk; yürekte Ahde vefa; yürekte sebat ister
GÜL/ESEN..18.10.2014 .. çok zorlandım duygularımda okeydeki elleri görünce :)
GÖNÜLDEN GÖNÜLE SELAM..HAYIRLI HAFTA SONLARI