sen yokken renk veremem hecelerime bilirmisin hasret ne garip şey özlenmediğin halde dudaklarım vuslatı sayıklarken gözyaşlarım hep göçebe kimse görmesin diye hep saklarım b
aşka sefere hasretini öperken gözlerinden kıyamadım gözyaşlarıma incitmedim.... ( yurek yaram )
çatlayan atlar kadar yorgundum
ben sadece hayata susmuştum ve
bir sende kayboldum
gözlerimde dağ olmuşken sevdan
kır çiçekleri rüyalarımı kopartıp atmadım
en masum yaralarımı gizlice kanattım
ne yaşadıysam sana dair
ben hep oturup ağladım
kırılgan dudaklarımı sürerken cümlelere
çatlayan ellerimi gözyaşlarımla ıslattım
oturup feleğin en zalim elçisiyle
yeri gelip hayatından çıkmayıda denedim
ama hiç birzaman ne olup bitene
ne de sana eyvallah diyemedim
çığlık çığlığa yankı olurken sözlerim
hiç sönmeyecek sana olan közlerim
ben aslında bir bilmeceyim çözülmedim
aslında ben sırada insanlar gibi
geçmişi kader sayıp geleceğe küfrederdim...