toprağa düşürdük anıları
varlığına bir kederdir her ölüm
cennetime aldığım sevgili
nârâdır her sükûtun senin
avutuyorsun kalbimdeki bu sıcak arzuyu
bulamaç oldu işte
kalbim istilasına uğramış
öksüz yoksunudur sevginin
ışık kıvrımında gizemi kaldı bu yüzden
ne akıl erdi ne sır
bir kürek bir elek yetiyor
savuruyorum takılıp kalıyor
yuvarlanıyor akıyor aynı tarafa
peşinde adım adım dolaşır
ama dokunamaz fırkat ağına
yandıran fecirdir her gece
yaramı dağlarmısın söyle sevgili!
sevgi ve ışık asılı kalmış
mezarcı asırlık tohumları dövüyor
güdüyor mevsimlik hasadı zamanında
öğütülmüş sevgi kıyamı beklerken
ışığı gövdeme yansır nazarla
aydınlanırım ihtişamla
yetmiyor öğütülmüş kendinden geçmiş
sevdalara sevdalanan sevdalıların
bir dilek
bir ayin
bir dua arayışı
bencilliğinde kayboluyor sevgi
bitmiyor ömrün geriye kalan zamanı
sesleri yükselir
sevgi alçalır
ışıklar söner
yankılanmak üzere dağlara çarpar her ses
sonra birden durur ardına bakar
ş
aşkınlık değil hayret etmez
biliyor ardında bıraktığı anılar
sevgi ve ışığı yaşayan gören gözler
ses kesilir birden zaman durur
ardından kendisine bir tek
albümde sararmış
ne tarafa kaçırsa gövdesini
hep kendisine bakan bir çift
masum bakış kalır
sevgi ve ışıkla.
Yazarın Notu:
sevgi ve ışıkla sözünün sahibine teşekkür ederim.