Elli yıllık ömrümün bir fiil gecesinde,
Onca güneşler doğdu battı yeniden doğdu.
Senden bir ibare var sözüm her herecesinde,
Her hece senle başlar senli biter Sevgili.!
Yüz yetmiş sekiz bin gün güneş doğmuş ömrüme,
Aydınlanmamış günüm yetmemiş seherime.
Sen gibi hiç bir güneş doğmamış üzerime,
Bu Kul Mevlana ise şems-i sensin Sevgili.!
Bir tek senin bakışın ısıtır bu yüreği,
Yürek zerre sevdana harcamış her emeği.
Bu kulun kırk bir yıllık sensin dua dileği,
Makbül olan dua'nın özü sensin Sevgili.
Yaradana varmaya bu kulun aynasısın,
Kalp gözü seni görür sevgilinin hasısın.
Kulun gönül tahtına oturmuş sultanısın,
Eğer dünya Cennetse tadı sensin Sevgili.!
Sevginin bir damlası yüreğime şifadır,
Şifanın her zerresi nur ışıktan ziyadır.
Nur ışıktan feyz alan gönlüm dolu vefadır,
Vefa duru gözedir kaynak sensin Sevgili.!
Bu can ilahi
aşkın kaynağında dem tutar,
Gülden öz alan arı petek petek bal yapar.
Günde beş vakit dua lezzete bin tad katar,
Bu
aşkın hamurunun tuzu sensin Sevgili.!
Kul TİRYAKİ bilenler tuz tadı nedir bilir,
Her şeye tad veren o her nimete eklenir.
Dünyanın tadı oymuş rivayet bu bilinir,
Rivayet gerçek oldu sebep sensin sevgili.!
08 Ekim 2013
02.37
İstanbul