Hâlâ senin yetimliğin düşer payıma
Hâlâ senin öksüzlüğün gelip oturur
En onmaz bir yanıma.
Sensiz üşüdüm dehlizlerinde zamanın
Gülen yüzlerin ruhları mahkum
Sen heybetini dağlara bıraktın
Sıcaklığını çöllere
Gidişini sakladın bir hurma çekirdeğinde
Vuslatları alıp gittin bir başına
Sarı takvimleri bana bıraktın
Firakları devşirdim zamanın aynalarında
Kum saatlerine bakarak bekledim gelişini
Heyhâtlara gömüldüm
Hangi gecenin sabahında bulurum ben seni
Günde beş defa iyi-kötü savaşı çıkartır kelimelerim
On dört asırlık uzaklıktan geliyorum kapına
Suskunluğum, susuzluğum bu yüzden
Bu yüzden sensizliğinde gurbetlerin dili lâl şairiyim.
Senden sonra
aşkın gözünü kör etti insanlık
Bizlere âmâlık miras kaldı cedlerimizden
Kör bir yılan Sevr'de bin yıldan beri yolunu bekler
Benim de beklediğim bu duraktan
Yolun geçer mi senin
Gülüşün kadar sıcak gül kokuna hasret çekerim
Senden sonra güllerini kana buladılar
Gönlümün gözyaşları çoğaldı mısralarda
Yetim kalmak ve öksüz olmak
Manasını yitirdi zamanla
Oysa bütün yetimlikler, bütün öksüzlükler
Firakının tam manasıydı
Gidişine alışamayanların dilinde
Hendek'te karnına bağladığın taşlar
Seni anmadan her nefes alıp vermemde
Gelip boğazıma düğümlenir şimdi
Senin için canından geçenler de kimdi
Üç bin meleği etrafında pervane yapan
Yok...
...
Yazarın Notu:
Sevgili Dilencisi naati Mehmet Saraçoğlu tarafından seslendirilmiş ve albüme naatin ismi verilmiştir.
Beste ve düet; Metin Haboğlu.