sevgili dostum...
zaman akıyor su misali gözümüz önünde
çatal tırmıh gibi saplandık ömrümüze
ne bahtımıza güle bildik
ne baktığımız aynalara
çay misali akıp gidiyoruz kapıldık bir peşmekeşe
sevgili dostum...
uzak uzak yazıyorum
şöyle dönüp bakıyorum da geçmişe
ne olduğunu bilemedim yaşamışlığımın
rüzgarlar esti,yağmurlar yağdı
yeşermedi bir kez olsun bağımız
sevdalarımız...
hevesimiz de kaldı
sevgili dostum...
yıllar gemsiz tay misali dağınık
ucunda yıkılmışlık var enkazım ortada
yangına benzin döküyor kavgam
içimde ki fırtınanın şiddeti ne denli almazına...
tutkulara çıkıyor yollarım
sevgili dostum
bilirsin peşin sözlüyüm
ne varsa hayata dair dilimdedir
lakin;o kadar çok şeyim var ki söylüyemediğim
işte,bu yüzden durgunluğum
bakışlarımın utanışı bu yüzden
sevgili dostum...
aha şura dolu
şura...
içim dolu yangın yeri sanki
hünkürsem ağlayacağım,bir kırabilsem gururumu
incine incine bir hal oldum
yarım durmuşluğum bu yüzden gözününde
sırrım düğüm
çakşam bir kiprit tutuşacağım
sevgili dostum...
çizgisi yok anladığımın ve yaşamışlığımın
bir kırık plak gibi içeri soluk sözlerin
solgun resimlerin arasında
çeyrek asrı
aşkın bir hayatın
neresinden baksan başlangıcı yarım.
Necati ARSLANMİRZA