Gitme, sen gidince bu şehir ıssızlaşıyor
Sokaklar boş, yağmurlar yalnız yağıyor
Geceler daha karanlık, ışığın olmayınca
Uyku tutmuyor yokluğun baş ucumda
Çocuk masalları gibi sonu mutlu bitsin bu hikayenin
Geleceğin yollara kırmızı halılar serip bekleyeceğim
Hangi şehir seni daha çok mutlu edecek?
Bu şehirden gitme, şehri terketme sevgilim...
Uyuyursun şimdi, usulca fısıldadım kulağına
İyi geceler sevgilim... Ne düşler görüyorsun
Kedim ve ben güneşin doğmasını bekliyoruz
Belki ararım bu sabah sesini duymak için...
Kendimi dinlemiyorum bu aralar başım hoş değil
Öyle bir can sıkıntısı, keyf-i keder içindeyim
Bir saatim diğerine uymuyor, o haldeyim
İnanma sen bana aklım başımda değil
Kavruk bir sevdanın tükenen dizelerindeyim
Ne gel diyebiliyorum sana şöyle en harbisinden
Nede ben gelebiliyorum yanına cesaretimle
İyi ol birtanem, iyi olmak zorundasın
Bu umutsuz sevda yıldırmasın hayattan seni...
Şehirden gitme, gidersen eğer al benide...
Zamanın
aşklarıda depresif bizim gibi
Kafamız bozuldukça sövelim ikimizde
Hayatın gelmişine geçmişine...
Ayıplayan kendi ayıplarına baksın,
Aklımın almadığı bir dünyada
Hangi ayıp yaşamaktan daha ağır?
Herşey yarım, hepsi noksan yaşananların
Ne yaşayan anlıyor olanı biteni
Ne ölüp giden farkına varıyor...
Herkes bir doğru tutturmuş gidiyor
Gerçekler yalana, yalanlar gerçeğe dönüyor
Hangi sevdanın gerçekliğine güveneceğim?
Şiirlerde olmasa yaşamak hepten anlamsız
Kelimeler arası soluklanıyorum, her durakta.
Anlamaya çalışmıyorum artık kendimi
Bıraktım oluruna, büyütüyorum ikizimi.
Gitmesen olmaz mı?
Sevdiğim adam bu şehirde oldukça
Güvendeyim...
sibel