Al sazını eline sevdiceğim
Çal ve söyle sevdalı sesinle
Güçlü ol beni düşündüğün zaman
Karanlığımdan azad etmek için söyle
Karda tipide rüzgarda
Haziran ıslığınla birlikte söyle
Yitik bir
aşkın gölgesinde değil
İnat eder gibi hiç değil
Aşklar ülkesine hapsoldukça söyle
Demine inemesekte bir bardak çayın
Gönül aşinalığımız varmış gibi söyle
Türkü sözlüm kahve gözlüm
Kara gözlüm der gibi söyle
Al sazını eline sevdiceğim
Kayıtsızca dal seyrine akşam sandalının
Martılar raks etsin yıldızların altında
Ay dede merhametinden esirgemesin seni
Gönül salıncağında uyut zamanı
Başımı göğsüne yaslamış gibi
Başını göğsüme yaslamış gibi söyle
Gelinciğe bir damla su yürümüş gibi
Yeni doğan bir bebek müjdesi gibi söyle
Leyla ile mecnunu yad eder gibi
Helalinin duvağını açrken söyle
Umut sözlüm toprak gözlüm
Kara gözlüm der gibi söyle
Ayrılığın biletini kesince şair
Karadeniz ağarırken gamla hüzünle
Gönül saati 12 yi vurduğunda söyle
Yürekler secdeye durduğunda söyle
Yürek renginde gerek
Yürek denginde gerek bilenlere söyle
Kırmızı maviye yön verdiğinde
Aşk sancaktan yanaştığında söyle
Al sazını eline sevdiceğim
Çal ve söyle türkümüzü sevdalı sesinle
Beli bükük ak saçlı nine olsamda
Eli bastonlu ak sakallı dede olsanda
Unuttuğunda söyle
Küstüğümde söyle
Sazın elinde sözün dilinde
Yüreğim hep seninle nasıl olsa
Al sazını eline sevdiceğim
Yaşam olduğu kadar ölümde gelecek
Bu can bu bedenden uçup gitmeden söyle
Yar yarim
Canım kurban olduğum
Hani olur ya ki olacak mutlak
Bir gün ölürsem şayet senden uzak habersiz bir yerde
Unutma vasiyetimdir
Mezarımın başında ağlamadan söyle...
Sevdiceğim toprak gözlüm
Hevesi bir külah "donduymada" kalanım
Bırak yansın bütün diyarları karadeniz'in
Boynu vurulmamış kahpeye inat
Sözü tutulmamış
aşklara inat
Dokunuyorum yürek terine sevgiyle...
Yalnız ikimiz için çal
Yalnız ikimiz için söyle sevdalı sesinle
"koyverdun gittun beni
Allah'undan bulasun
Kimse almasun seni
Gene bağa
Gene bağa
Gene bağa kalasun"
Berka KANBEROĞLU