"Kalan, ölür hep
ki bazen çözümdür ölmek
Hele ki
Aşk yolunu kaybetmişse..."
Zihnimde yarım bırakılmış tövbelerim var
yani ateşe attığım dünler
yani şeytana sattığım nef/e/sler.
Söz vermiştim... yazmayacaktım.
Tebessümü kesilmiş meleklerin
kanatlarındaki beyazın bekaretine
ki doğru...
Ne amel defterim uygun yazmaya
ne de cennetten düşmeme engel ol/a/mamış
vesveseden bozma birçok bahane...
Tırnaklarımın içinde öpülmemiş yaralarım var
yani sabırsız Ankalar
yani gayri meşru durumlar.
Söz vermiştim... kanatmayacaktım.
Sensiz bıraktığın gecelerimin
düzensiz saralı nöbetlerinde
ki doğru...
Ne bu hikaye uygun kanatmaya
ne de İbrahim' in elindeki kör bıçak
hani giderken unuttuğun... ciğerlerimde...
Tenimde terk edilmiş karınca yuvaları var
yani kırılmış caddeler
yani yırtılmış resimler.
Söz vermiştim... içmeyecektim.
Bıraktığın mektupların yüzündeki
her noktanın sen kokan dibinde
ki doğru...
Ne mevsim uygun içmeye
ne de son dakika bültenlere düşen
dili bozuk ve yasakçı genelge...
Dilimde isyana durmuş
aşk şarkıları var
yani dar kazılmış mezarlar
yani detone prangalar...
Söz vermiştim... ağlamayacaktım.
Çaldığın bağlamanın tellerinden dökülen
her hatıranın akabinde
ki doğru...
Ne sesim uygun ağlamaya
ne de çırılçıplak notaların sansürlü hallerinde
tadı kaçmış birkaç duble...
Yüreğimde intihara koşan falların açmazları var
yani yağmalanmış masallar
yani çalakalem umutlar...
Söz vermiştim... beklemeyecektim.
Yalnız bırakılmış cümlelerin
ucuz kağıttan kulelerinde
ki doğru...
Ne depremin şiddeti uygun beklemeye
ne de damarlarımdaki zehrin dikenli metanetinde
sığındığım gölge...
/...giderken...
döktüğüm gözyaşlarıma dönüp bakmadın ya
ben ondan direnemedim işte.../
18/12/2009 Denizli
.