“Gözlerinin içine b
aşka hayal girmesin
Bana ait çizgiler dikkat et silinmesin”
koşarak in iskeleden
etekleri peşi sıra dökülsün suya yapraklar
kuşlara haber sal
söz göçürenler kilit vursun gagalarına
bu sudan doğma ateş buharlaşmada şimdi
yiten zaman teselli büyütme
ardını düşünmek döneceklerin işi
kalan penceresiz bir can kafesi
gözleri sessizlik giyer üstüne
gün ışığı alınmasın üzerine
dilim artık kör tayların uçuruma çektiği bir kuş tüyü
düşüyor son düşmen kalesi gecelerin peşine
ellerimi soydum acının mahzeninde
daha bilinmez tenin
hatıralarına duvak diye al sis perdemi
ne varsa topla
günün kadife cesedine tek yıldız deymesin
ayı da al yanına
söndür ışığı
aşk kendini vuracak
bilinmesin
ayaklarıma prangalı dağlar sesin
şimdi kemanın gergefine işlenen nameler
hatıraların o uslanmaz korudur
soluğum yetmez
sesiz akar semaya seyir
dalgaları sarhoş eder
özümden süzdüğüm yaşlar
yeminlere aldırma
şarkılarda yalan söyler
usta işi bıçaktır zaman
savurduğu geri dönmez
bilesin
değiştirdim saksımı
topraktan aldım suya emanet bedenim
üzülürüm gittiğinden bilinmesin
gül teninde yaban el kokusu demesinler
“unutmak bizi şimdiki zamana götürür”
o zaman hiç gelmesin
sevgiliye göç
zaman durmasıdır
kalan mektuba
sakın şiir denmesin
K.Y.