tan kızıllığı var eylülde
ve ben günlerdir
çift kişilik yatağımın
tek kişilik yalnızlığındayım.
sevgim acıyor.
yas tutuyor gözlerim.
seni hatırlatıyor
her şeyiyle bu şehir:
rıhtımdaki balıkçılar
denizin martıları...
geç(e)miyorum
an gibi şehrin sokaklarından
sokaklar gölgesiz...
gitmemeliydin...
bende saklı kalmalıydı
kesik kesik bakan gözlerin.
oysa ki
ben seni
en imkansız zamanlarında sevmiştim.
neferi olmuştum bu
aşkın!
gitmemeliydin..
ve gittin!
eski bir yıldızyelinin ardından.
acısa da sevdam
tek kişilik yatağımda,
yas tutsa da gözlerim
ben seni dün gibi sevdim/seveceğim!