Zamanda yolculuk bizimkisi,
Bir güz mevsimi ilhamımız
Bir masada iki bardak çay,
Bakışlar gizemli ve mahmur
Bulgur bulgur yanaklarda ter,
Dostum diye başlar ilk
aşkımız!
Bir soğuk eser kapı aralığından
Sımsıcak kan dökülür damardan,
O gün sakladık
aşkımızı şubattan
Yılda bir güne sığdırılmaz ki bu küheylan...
Beyaz gelinliğiyle süslenmiş gecede
Belki tutunamadık birlikte el ele
Gel görki sevgi dolu yüreğimizde
Nazara gelmeyelim tüm bakışlar üzerimizde,
Zamanda yolculuk bizimkisi,
Korkak ve ürkek bir güvercin gibi
İnadına gezeriz tüm iklimleri
Yüreğimiz doğal bilmeyiz naylon sevgileri,
Zamansız açsa da bahar çiçekleri
Bu yürek koklamaz solan demetleri
Güldeki dikenler olsa da bülbülün çilesi,
Kim anlar Bülbülle Güldeki muhabbeti!...
yıl:14 şubat 2007
saat:23.10-23.25
Çengelköy/İst.
EROL KEKEÇ