Hani sırdı kimyası soylu etiğimizin?
Öyle bir dağıttı ki dalâlet kumkuması;
Şirazesi bozulmuş matematiğimizin
Ne perşembesi toplar ne mübârek cuması.
Tahriklere kapılmış nezih masumiyetim
Sapaklarda bikarar sözde samimiyetim
Benlik ihtirâsıyla lime lime niyetim;
Neresini dikeyim, kaldı mı ki yaması?
Herkes ayrı bir avaz; cümlesi ayrı ağız
Kakofonide tam yol kafa sıyıracağız.
Bilmem ki bu makamda ne hayır bulacağız?
Nedendir: s/akillerin nifaka iltiması!
Kubbesiz sadalardan bahis açabilirim
Ve cümle olamamış ne sözcükler bilirim
Akıbetleri mâlum; aynı diyebilirim
Zamanın şerh ederken var mıdır acıması?
Zalimin zulmü belli; garibin hâli elim
Dahası; iyi, suspus! Hangine üzülelim?
Davasında kim haklı tezine girmeyelim
Tevekkeli değildir vicdânın kanaması!
Bize, us katıştıran, kanıyı kaynaştıran
Yiğit simyacı lazım: insafı saflaştıran!
Formül belgin: hasleti safi insanlaştıran
Vahdetivücûdunda sevginin içtiması!
Salih ERDEM / AYDIN
Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri
Yorumlar
Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.
Yorum Yaz