.../
Fırtınaları bırakırdım avuçlarına...
Boranı, karı, tipiyi.
Güneşi yerleştirirdim kalbinin tam üzerine,
Isıtsın diye kehribar kokulu sevdamızı..
Yakamozlarında gecenin,
Yine sana kesiyorum gülüm...
Yaratıyoruz birbirimizi kaybettikçe,
Yeniden doğuyor doruklarında dağların,
Sevda yüklü deli bir tay.
Dört nala geçiyor kurak çölleri,
Aşıyor yüce dağları, azgın nehirleri.
Veryansın ediyor feleğin çarkına,
Rüzgarlarda savruluyor sevda gülleri.
Ve biz sere serpe savunmasız serilirken yere,
Velakin avukatsız, hakimsiz, savcısız...
Teslim oluyoruz ihanete inat,
aşkın katmerlisine.
Günler boyu, geceler boyu, asırlar boyu
Aşk gülüm, gülümsüyor bize yeniden dizboyu...
Straubing 12.05.2010