Sevgisiz insan
susuz bir çöl ve kurumuş bir ağaç
Sevgisiz insan
gülmemiş gözlerinin içi,gülmüşse de inkar etmiş
Sevgisiz insan
yalnızlığın acısını bile çekmemiş,çekememiş
ömrü boyunca kalabalıkmış
kuru kalabalık
Sevgisiz insan
ölmeyi hor görmüş aşağılamış
azrail yolundan çekilmiş bile bile
Sevgisiz insan
sivri bir iğne dinç bir gerçek gibi
batmış hep kendine
Sevgisiz insan
her zaman “birinci tekil şahıs”
Sevgisiz insan
aynalardan
kendinden
ruhundan firari
hep yalın ayak
batmış zamana sivri bir iğne misali
Sevgisiz insan
hep yarım elma
diğer yarısı hiç olmamış
Sevgisiz insan
insansız sevgi kırılgan
Olmaz mı
Sevgisiz İnsan
Yazarın Notu:
Ben ağlamayı değil küfretmeyi ve eyleme dökmeyi severim.Bugün Filistin insanları için olsun ama çok öncelerde b
aşka acılar çeken insanlar için yazılmıştı,şimdi onların olsun. Ne de olsa her zaman aynı senaryo,ezenler,ezilenler ve uzaktan seyredenler.Ezenler bile onurludur halbuki uzaktan seyredenlerin yanında.Kaldı ki ezilenler hem ezenlere hem de izleyenlere aldırmazlar.Umud edilecek pek bir şey kalmamıştır ve onlar herkesten daha iyi bilirler umud edenlerin ilk öleceğini...