Bugün 23 Kasım 2024 Cumartesi, içime sığmayan deli bir aşk bu...

Aşk Şiirleri



Sevmeninde bedeli vardır elbette..
Hatta bedele karşılık verince süverce de süygen de bahtiyar olurlar..

Bedelden kasıt,
eğer sevgi kendi mütevaziliğini, kanaatkarlığını ve sabrını ortaya koyamamışsa yada koymak istememişse gerektiği kadar,
SADECE geçici süre ayakta kalabilir..

Nitekim ebedi ayakta kalamaz..
Nasıl ayakta kalsın?
Hangi mecal ile?
Görmüyor musun?
Susuz kalmıştır..
Sevgi bu..
Emek ister..
Gerektiğinde mücadele edilsin ister..
Filizlenmek ister..
Esasında ölümü değil adına çaba sarf edilsin ister..
Vefasızların basitliği ile kendisinin seçilmesini istemez..
"Kıyımda gezmeyin! Ey, vefasızlar tayfası!" der..
Muzdarip olur günden güne, andan ana sararır, solar renksiz kalır..

Sevdiğin uğuruna her zorluğu gerektiğinde gururunu ezip mücadele etmek mi iyi veyahut
`Senin için ölürüm, seni sana bırakıyorum ama sen seni sevdiğimi bil bu bana yeter
ama ben gidiyorum yokum çünki seni sevdiğimi mücadele ederek değilde ölerekten ispat edeceğim´
demek mi iyi?
Böyle sevenlerde bir hayli çok..
Sevgi çakmaları bunlar..
Güruhlar sempozyumunda çakma cirit atarlar..

Kimisi daralır ve çemkirir sevginin karşılığını veremeyince, aslında vermek istemeyince ve bunun da en acısı
şuurunda olmayınca türlü türlü yollardan geçerler..
Mertçe konuşmayı değilde susmayı tercih ederler..
Onlar için susmak toparlanmak demektir..
Bedbaht yalnızlığa tüm üryanlıkları ile kendilerini teslim ederler..
Bir saat değil, yarım gün değil, bir gün değil günlerce haftalarca aylarca susarlar..
Kederin yalnızlığı başlarını goya okşarmış öyle derler..
Bulundukları mekanlar zifiri karanlık, beşersiz, sedasız ve onsuz imiş goya..
`Burada yalnızım´ der..
Ve film şeridi gibi durmadan düşünceler, fikirler, ızdırıplar, büyük hengamelere ahkam kesip binlerce tilkilerle cirit ederler..
Ey daralan kimse!
Şimdi sen yalnızmısın söyle hadi?
Düşüncelerin cansız mı?
Düşüncelerinde insan yok mu?
Düşüncelerinde insan yoksa o karanlık kuytuda sırf bir nesneyi canlandırıp insansız düşünüp efkar deneyimlerini mi
yapmaktasın?
Cansız, dilsiz, ruhsuz ve maneviyatsız tahtadan masayı mı düşünürsün?
Düşünceleri yanında taşıyorsun unutma..
Düşüncelerinde o var!
Sen kimden kaçıyorsun?
Kaçamazsın..
Ve sen şimdi şöyle..
Sen yalnız mısın?

Bu kimseler kelimeleri biriktirip dolu su bardakların içine tıkar ve boğar..
Kelimeler boğulur suyun içinde can verir..
Bunu da merhem bilip bu yolda ilerler..
Ne büyük merhem!
Asla! Acı vaveylalar..

Kendince kendi pisikolojisi bozulmasın diye hususi en basit, en gamsız ve en vurdumduymaz
olanını seçer: 'Sessizlik'..
Sanki o değildi bir zamanlar sevgi sözcüklerini inceden inceye kulağa fısıldayan..
Dil ne kadar aldatıcı demek ki..
Ya da aldatıcı olan nefs mi, idrak mı, mantık mı, ruh mu yada gönül mü?
Oy saki atalarımız ağızdan çıkan sözcüklere ne kadar büyük paha biçmişler:
"Ağızdan çıkan söz,
Yaydan çıkan ok,
Silahtan çıkan kurşun geri dönmez."
Döneni gören oldu mu?

Zaman doldurduğumuz insan ile bir hak hukuk nizam anla...

...

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri


Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021