Ay vurdu gözlerime tutuldum,
Hiçliğin koyuluğunda düşerken
Siyah saçlarını buldum tutundum
Avuçlarındaki en derin çizgide ararken yolumu
Hain pusulara düştüm vuruldum.
Ölüm sarmaladığında kozamda
En sert rüzgarlara dikildim savruldum,
Mumdan acizdim ateşinde
An gibi eridim yok oldum.
Dönerdi girdap soğuk çerçevesinde gülüşlerinin, ben vardım veya yoktum ne fark eder, ıslanınca ellerim buharlaşır ateşinden damlalar… bir tutabilsem yüreğini öyle bir ısınıp öyle bir yanacaksın ki kaybettiğin yıllar dirilecek yeniden, taze bir filiz gibi çıkacak toprağımdan…. Ey benim sevgiye hasret kırlangıcım; öğrenemedin mi ? kış olmadan bahar gelmez, acı çekmeden
aşk gelmez,
aşk gelmeden baş öne düşmez.