Dört mevsimlik parçalanmış gülümseme
Küçük bir çocuğun belleğinde
Kabuğunu büyüten yaradır
Bağır sevdanı harlamak için bağır
Tetikte kalakalmış insana
B
aşka ne denilebilir ki yol başında.
Çiçeklerin çağrısıyla kanatlanır
Fırtına zamanı dağlara çıkan kalbim
Kent varoşu kötü bir duruşa sığınaktır
Kırık umutlar mitinginde
Söze dökülmüştür katlim.
Şarap ve gül gecesinde
Çarmıha gerilen bereket tanrıçası
Gözyaşıyla sular çatlamış toprağı
Yenilenir bir avuç suya muhtaç
Vurgun mevsimi düşen ağaç
Kalbi kırılan sarılır ihanete
İlk sürgün çağırır kıtlığı
Avuçlarında sakladığı pas artığı
Kirletir hayatı.
Ey rüzgara boyun eğmiş madde
Ey merhem olduğu acıdan
Daha dürüst zaman
Dudaklarımdan öpün önce
Sarsın belleğimi sonra
Yalnız hayatlar sığınağında
Sevişmeden iyileşebilir mi insan.
Sel yorgunu bir şehrin kalbinde
Ayak izlerini örtebilir rüzgar
Suçları bağışlatabilir
Pencere önüne konulan serenat
Fakat nasıl süslenir
Belleğine mızrak sokulmuş bahçede
Hüznü büyüten bedbin bir hayat
Denize ulaşan yürüyüp gidendir.