Dolu dizgin koşuyor zaman
hiç durmamacasına bir an bile
Yetişmek ne mümkün arkasından
koşup dursan nâfile
Durdurmak imkansız bağırıp
çağırsan da can havliyle
Dolu dizgin koşuyor zaman
hiç durmamacasına bir an bile
Zamana gem vurmak istesen
kalkar bir anda şâha
Hiç yerinde durmak istemez
koşar akşamdan sabaha
Onun lügatında yer yoktur hiç
ne bir âha ne de bir vâha
Zamana gem vurmak istesen
kalkar bir anda şâha
Önüne nice engeller çıksa da
üzerinden aşar gider
Çağlayan ırmaklar gibi
yatağından taşar gider
Yüzlerce kamçı vurulmuşcasına
coştukça coşar gider
Önüne nice engeller çıksa da
üzerinden aşar gider
Yüzyıllara sığmaz ömrü
engin ufuklara dönüktür hep yüzü
Azgın bir rüzgâra benzer
esipte geçer dağı, tepeyi, düzü
Hiçbir sınır tanımaz
birbirine katar geceyi gündüzü
Yüzyıllara sığmaz ömrü
engin ufuklara dönüktür hep yüzü
Kıvrılarak giden bir nehirdir zaman
geçmişten geleceğe doğru akan
Geriye hiç mi hiç dönmeyen
hep ileriye doğru bakan
Yılları, asırları sıra sıra
dizi dizi peşine takan
Kıvrılarak giden bir nehirdir zaman
geçmişten geleceğe doğru akan
Uzayarak giden bir köprüdür zaman
dünü bugüne, bügünü yarına bağlayan
(3 Eylül 2006/ Ören-Balıkesir)
Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri
Yorumlar
Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.
Yorum Yaz