"İnadına
aşk şiiri"
Ne dersin?
Acemilik kaldı mı ellerimizde
Korku gözlerimizde
Emekleme devresini arkada bırakırken
Yürüyen çocuklar kadar neşeli
Ve tetikte olmalı gönüllerimiz
Dağların isyancı havasına vurgunum
Bir de Afrikalı kızların şarkısına
Uslanmaz bu deli gönül
Okunan her kitabın bedelini öderken
Hakkını vermeliyiz
Grevde vurulup düşen işçinin
Sevmek, esemer kız
Artık ekmek yemeye benziyor
Hoyrat yüzlü türkülerin içine sığınırken
Mürekkebi kurumamış bir şiir kitabıyla
Kapağı açılmamış romanların sicaklığında
Sevmek diyorum
Öykülerde yaşayan bir ananın
Çocuğuna emzirdiği memedir
Sevmek diyorum esmer kız
Bundan gayrı çizilecek camlara
Umutlara küskün olmak gözlerimi incitir
Bir kızın saçlarına bir öpücük indirsem
Hoyratça yaralanmış umutlar çarelenir
Ozan yüreğim tedirgin
Üstelik gözlerim
Kaç bin yıllık özlemlerin aynası
Monoton bir yaşamın
İçinden sıyrılıp bu yana çıkacağım
Elele,
Okula,
Fabrikaya koşarcasına
Aşıklar Tepesine koşacağım
Aşıklarla birlikte...
Ve sonra,
Gözlerime acı bir yel dokunur
Seni ararım dört duar arasında
Seni sorarım şiirlerin tümüne
Yokluğun ellerime dokunur
Susarım hırs dolanır ağır aır yüzümü
Mektupların esmer gülü
Ne dersin?
Gelmeni istiyorum
Benimle bu kavgaya gelmeni
Erikler dallarında mayhoş tadın alanda
Koyu bir karanlık dağların ardı
Ufuklar renk vermiyor baksana
Şimdi şu anda
Güneşin gelmesi anlam kazanır
Toprağın damarına ter karışınca
Yaşam biraz daha çarelenir
Umut biraz daha
Sevmek, bizim işimizdir sanırım
Pusu hainlerin olsun
Sen esmer kız
Elini koy sol böğrüme
Fırtınalar kapıyı çaldığı zaman
Türkülerle büyütmüşüm ben bu sevdayı
Şiirlerle beslemişim
Anlasana
Heyy heyy...
Türkülerin esmer kızı duyuyor musun?
Şiirlerin esmer gülü
Çırpınan yürek dalgalarıyla birlikte
Sabah yaklaşıyor, sabah diyorum.
Sen hala orda mısın?