Sevgiler büyüttüm
kir çiçeklerinden, güneşin kanını emen
umutlar yeşerttim bahar renginde al yeşil
dağlarda kar erirken ceylanları emzirdim
melekleri uyandırdım her sabah erkenden
toplamak için düş kırıklarını aynalarda
dudaklara gül ve rüzgar iliştirdim senin için
gelmedin Lespina
ak alınlı taylar koşarken alnımın çayırlarında
al türkülerle inledim lekesiz sabahlara
özlemler kanatıp gecelerin sayfalarında
mavi rüzgarların terkisinde sevgiler yolladım sana
Çoğaldıkça çoğaldı çılgınlığım
kanımda milyonlarca yıldız tutuştu
her suyun sesine bir gözyaşı bıraktım senin için
bilmedin Lespina
sensiz uzak bir dağ başı yalnızlığıyım
ürpertilerde tiril tiril yapraklarım
seni özlemenin korkunç uçurumunda,
göğünü yitirmiş göçmen bir bulutum
hasret ateşine bürünürken geceler
uzun ayrılıkların dağladığı sevdalarda
korkunç alevler içtim
iç çekmeyi öğrendim, acı çekmeyi
ve ardından oturup ağlamayı çocuklar gibi
karışıp gitti göz yaşlarım çağlayanlara
silmedin Lespina
ey kırçıl saçlarımda yıldız tutuşturan
alıp savuran yangınlara
hazan bahçelerinde yaralı bir güldür kalbim şimdi
dört mevsim
aşkı kanayan
sen ki, yüreğimde demlenen aydın her gece
gözlerimde çiçeklenen
aşkuzun saçlı hasretimdin
geçen bütün mevsimlerde seni bekledim
gelmedin Lespina
özlemlerle yaralı bir yağmur bulutuyum şimdi
firari bir hüznün girdabında yitirdim gül desenli sevinçlerimi
bil ki, çağlayan bütün nehirler benim gözlerimdir
benim yüreğimdir ağlayan bütün denizler
su içtiğim bütün pınarlarda seni susadım
düştüğüm her uçuruma bir tutam çiçek bırakır gibi
bir tutam kor ve bir demet gözyaşı bıraktım senin için
gelmedin bilmedin silmedin Lespina