Bugün 13 Mart 2025 Perşembe, aşk laftan anlamaz ki!

Ustalardan Şiirler



Bir de bakalım Leyla köşesinden
Aşkın kadın adlı penceresinden
Bırakmıştı kendini yazılmış olana
Susmak ve konuşmamak denen cana
Evlenmişti ve görünüşte mutlu
Şimdiden memnun ve gelecekten umutlu
Fakat bir eksiklik ufacık bir nokta
Kalbi kurcalıyordu hala
Mecnun ne olmuştu neredeydi
Nasıldı ne yapıyordu hali neydi
Geceleri loş gölgeler arasında
Kum tepelerinde ay yarasında
Mecnuna benzeyen hayaller olurdu
Bu anlarda sanki kalbi dururdu
Bitmiş olan bir daha mı başlayacak
Ne çare başlayan başlamamış
Bitmiş bitmemiş olacak
Gibi gelirdi Ona
Ürküntü geçmiş ama erememişti huzura
Karanlık bitmiş fakat erememişti huzura
Ay tutulmuş tutulmuş kurtulmuştu
Gönlü zaman zaman tutmuştu muştu
Gün kırmıştı siyah çerçevesini
Yarmıştı ışıkta ötesini berisini
Baskın korkusuyla ürperen çadırların
Bugün düzen ve güven, ama yarın!!
Yarına bir güvence olmayan
Neye yarar böyle bir şimdiki zaman
Acıyla da olsa dopdolu olan hayat
Boşalmıştı zembereği boşalmış bir saat
Gibi. Dönmüştü bomboş bir kağıda
Ağızdaki tad benzemiyor eski tada
Irmak kurumuş rüzgar esmiyor
Yakıcı güneşi bir parçacık bulut örtmüyor
Arzu ve korku iki karanlık duygu
Yüreğinde birbirini kovalayıp duruyordu
Ya bir gün geri dönerse Mecnun
Yine altüst olursa ortalık bütün
Daha mı iyi olur daha mı kötü bilmiyordu
Bir umut vardı gönlünde eksilmiyordu
Sonra kızıyordu kendine kınıyordu kendini
Kapamak istiyordu içinde eskinin kepengini
Eski oldu diyelim ama neydi yeni
Ve nasıl eskitmeli eskimiyeni
Nasıl öldürmeli ölmeyeni
Nasıl diri sayarsın ölü olanı
Eski bir zehirdi belki ama yeni
Andırıyordu tatsız tuzsuz bir yemeği
Beklemek neyi beklediğini bilmeden
Gün günü ay ayı kovalarken
Beklemek bir vaktin doluşunu
Öç alan kaderin zalim oyunu
Her şey akılla kurulu akılla düzgün
Ama aklın içinde olamalı baharat gibi
Bir parça delilik
Oysa mecnun almış bütün deliliği gitmiş
Kupkuru bir hayat kalmış ve adeta oyun bitmiş
Arzulanan zenginlik, at kumaş ve ziyafet
Yetmez olur insana bir gün elbet
İnsan hep birşey umar bekler
Ne olduğunu bilmez fakat
Fakat sonradan duruldu Leyla
Tevekkülle huzuru buldu Leyla
Ruhta kopan fırtınalar dindi
Gökten gönle sükunet indi
Anladı ki acı tatlı soğuk sıcak
Geçmiş ve gelecek ayrılmak ve kavuşmak
Hep aynı varoluşun dönüşümleri
Aydınlanışları ve sönüşümleri
Her şey havada döner durur
Sonunda Tanrı varlığında yok olur
Ruh hürdür vücut esir
Ruh baldır beden zehir
Ruh hürdür Tanrı aşkıyla
Bağlı değil yer ve zaman kaydıyla
Farketmez gelse gelmese Kays (Mecnun) Ona
Gitse gitmese Ona Leyla
Tanrı katında buluşmuşlardır
Hakikat yurduna kavuşmuşlardır

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri

Anne ve Çocuklar (1805 kez okundu)
Anneler ve Çocuklar (1509 kez okundu)
Balkon (1599 kez okundu)
Batış (1577 kez okundu)
Ben Kandan Elbise Giydim.. (1562 kez okundu)
Çeşmeler (1502 kez okundu)
Çocukluğumuz (5987 kez okundu)
Denizin Kentini Yaktım (1453 kez okundu)
Doğum (1626 kez okundu)
Doktorun Karşısında (1967 kez okundu)
Gün Işığı (3993 kez okundu)
Hızırla Kırk Saat'ten (1355 kez okundu)
İlk (1320 kez okundu)
İnci Dakikaları (1631 kez okundu)
İşaret (1440 kez okundu)
Kapalı Çarşı (2024 kez okundu)
Kar Şiiri (1646 kez okundu)
Kara Yılan (1385 kez okundu)
Kav (1488 kez okundu)
Köpükten (1377 kez okundu)
Köşe (1838 kez okundu)
Leyla Köşesi (6260 kez okundu)
Liliyar (1564 kez okundu)
Mona Roza (22495 kez okundu)
Monna Rosa (1863 kez okundu)
Ölüm ve Çerçeveler (4133 kez okundu)
Perili Şiir (1458 kez okundu)
Pin-Pong Masası (1555 kez okundu)
Pişmanlık ve Çileler (1776 kez okundu)
Sabun Yaşı (1760 kez okundu)
Şahdamar (1755 kez okundu)
Samanyolunda Veba (1730 kez okundu)
Şehrazat (1630 kez okundu)
Sepet (1470 kez okundu)
Sessiz Müzik (1426 kez okundu)
Sevgi (1660 kez okundu)
Tut (1338 kez okundu)
...Ve Mona Roza (2182 kez okundu)
Veda (1563 kez okundu)
Yağmur Duası (1664 kez okundu)
Yoktur Gölgesi Türkiye'de (1389 kez okundu)
Yoktur Gölgesi Türkiyemde (1281 kez okundu)

Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021