Gözlerin gözlerimde hangi denizler mavisi
hangi ayın vurgunuydu mavi gecelerde ah nazlı maral
umudun adresi var mı?
sevgiye nereden gidilir
yitirdim adresini dostluğun, vefanın,
aşkın
bul beni
her adımda ateşlere basıyorum
körler ülkesinde körüm
ben yaşamın adını sen koydum
senin adını sevda
düşmüşüm
tut elimden kaldır beni
alıp sevdalara götür
sesin
çağlayan bir ırmağın türküsüydü
karlı dağlarda oy maral maral
gülün boyun büküşüydü hasret bahçelerinde
ben gönlümü yalnızca sana sakladım yıllar boyu
sev beni
sev beni ateşler içinde de olsam
düşmüşüm kaldır beni
yüreğine yaslanayım
üçler, yediler, kırklar
aşkına
ah nazlı maral
canevimde büyüyen hasretimi yasladımda yıllara
uzak, çok uzak bir yıldızda kaldı düşlediğim dünya
sonra
uzun bir kar yağdı yollara üşüdüm
duman oldu
tufan oldu ömrüm
içimde dinmeyen fırtınalar
gece karası öfkeler kaldı yüreğimde
ve ihanetlerin açtığı çukurlar
hesabını kimselere soramadığım
üstümde kar yangını
başımda gam
gönlüm rüzgarlara vurgun
yollar duman
ateşler içinde dolanır kanım, yüreğim
sarıl bana üşüyorum
sarıl bana düşüyorum
soru sorma ne olur
Zaman
kör karanlık ve acımasız
yıldızlara dönder yüzümü oy maral
lekesiz sabahlara
güneşe dönder yüzümü
şimdi soğuk bir kutup dünya
iliklerime dek üşüyorum
kar altında kalbim
şimdi dağların doruklarında gözlerim üşüyor
gözlerimin anadolusunda kirpiklerim
mühür vuruldu yaralarıma oy maral maral
sarıl boynuma
sıcak dostluğun ısıtır beni ancak
hilesiz sevgin
bunca yıldır gönlümü yalnızca sana sakladım
sev beni
üçler beşler
aşkına
öyle uzak durma
gel
acılar uçurum
acılar uçurum
tut beni
düşüyorum
düşüyorum
ısıt beni
üşüyorum
gel
yürek çatlağı bir ezgiye sar beni
gül yaprağı bir sevgiye
sar ki, ölem
ey yarasında nehirler fışkıran kalbim
ey saksısında sevgiler büyüttüğüm kalbim
bak akşam
kararıp kaldı düşlerim
ah ben bu acıların hesabını kime soracağım
kendimi anlatacak kadar vaktimde yok
aşka ve toprağa ahtımız var oy maral maral
şiir serpin üstüme su yerine
sevgi serpin
üşüyorum
gel
yürek çatlağı bir ezgiye sar beni
gül yaprağı bir sevgiye
sar ki, ölem
gümbür gümbür bir yürek
nasıl düşermiş görsün dünya alem
elveda nazlı çiçek, elveda *zeyran
sana su veremem, koklayamam bir daha
okşayamam yapraklarını
bağışla
derin bir ah gibi
sevdalar içinde tutuşan
upuzun nehirler alsın beni ah maral
tutmaya gücüm yetmiyor artık
kalbimdeki soluğu
turnamın göğsü yaralı
turnamın kanadı kırık
taşıyamaz gurbeti kanatlarında
bitmeyen bir hüznün kıskacında
yaralı ezgilere tutsak kaldım
paramparça kaldım ortasında karanlığın
geçen trenler de almıyor beni
içimde tarifsiz kederler büyüyor
toz toz oldum buralarda duman duman
gel görki, kan çanağı gözlerim
sesim gelmiyor ah maral maral
(*zeyran)(teyran) munzur dağlarında bir koy ve o koyda yetişen bir çiçek)